Kumul’da Uygur kültürünün harmanlandığı ve Uygurların tabiata, dine, hayata ve insana bakışını ortaya koyan geleneksel kök meşrepleri varlığını sürdürmektedir.
Uygur meşrepleri arasında çok özel bir meşrep türü olan “kök meşrebi”, daha çok Kumul, Piçan ve Turfan gibi şehirlerde düzenlenmektedir. Bu meşrebe Kumul şehrinde “ kök meşrebi”, Piçan bölgesinde ise eski adı olan “ milis meşrebi” ve “maysa oyunu” denilmektedir. Kök yetiştirme ve kök meşrebi düzenleme, yüzyıllardır nesilden nesle devam eden bir gelenektir ve günümüzde de canlılığını korumaktadır. Kök meşrebi, yeni yılın, yeni hayatın başlamasının bir nişanesi, yeni yılda bol mahsul alma ve bereket dilemenin bir sembolüdür.Bir başka ifadeyle, Uygur Türklerinin yeni yılı karşılama ve kutlama bağlamında yaptıkları geleneksel bir uygulamadır. Bu gelenek, sonraki dönemde yeni geleneklerin ortaya çıkmasına da kaynaklık etmiştir. Bu meşrebe kök meşrebi denilmesinin sebebi, meşrep öncesinde bir kabın içinde buğday yetiştirilmesidir ki buna “kök” adı verilmektedir. Aralık ayının girmesiyle birlikte her evde bir kabın içerisine buğday ya da arpa tohumu ekilir. Bu buğday 9-10 gün sonra yeşermeye başlar. Buna “kök östürüş (kök yetiştirme) adı verilir. “Kök östürüş” şu şekildedir: Çini veya demir bir kabın içerisine ekilen buğday ya da arpa, kış olduğu için evin içinde yetiştirilir. Kırmızı kâğıtlardan horoz ve tavuk şeklinde kesilerek yapılan temsiller birbirine bakacak şekilde kabın içine yerleştirilir. Onun etrafına ayrıca kırmızı çiçekler yerleştirilir ve mısır patlatılarak dikenli çalılar bununla süslenir ve kâsenin etrafına yerleştirilir. Bu patlamış beyaz mısırlar karı temsil eder. Daha sonra kırmızı ve yeşil kumaşlarla süslenen bu kabın üzeri de bir yazma ile kapatılır. Bu yeni yeşermiş buğdaya “kök” denir. Ev sahibi daha sonra, yemek hazırlar ve kuru üzüm, erik, şeftali, elma, kavun kakı, iğde, çilan, ay çiçeği, fasulye gibi dokuz çeşit kuru meyveyi de tabaklara koyarak konu komşu ve akrabaları davet eder. Böylece onbeş-yirmi çiftin katılımıyla kök meşrebi başlar.